Yaralı Kuşun Kurtuluşu

Ada, ormanda yaralı bir kuş bulur ve onu iyileştirmek için evine götürür. Sabır ve sevgiyle kuşa bakan Ada, günler sonra kuşun iyileştiğini görür. Uğur adını verdiği kuş, sonunda uçmaya başlar ve doğaya geri döner. Ada, doğaya ve hayvanlara yardım etmenin ne kadar değerli olduğunu öğrenir.

Yaralı Kuşun Kurtuluşu

Bir zamanlar, yemyeşil ormanların çevrelediği küçük bir köyde, doğayı çok seven bir kız çocuğu yaşardı. Adı Ada idi. Ada, her sabah uyanır uyanmaz bahçeye koşar, kuşların cıvıltılarını dinler, çiçeklerle konuşur ve ağaçların gölgesinde kitap okurdu. Onun en büyük hayali, doğaya yardım eden bir koruyucu olmak ve hayvanlara yardım etmekti.

Bir gün, ormanda her zamanki gibi gezinirken, aniden bir ses duydu. Bu ses bir kuşun cılız, hüzünlü ötüşüydü. Sesin geldiği yöne doğru koşan Ada, büyük bir ağacın altında küçücük, yaralı bir kuş buldu. Kuşun kanadı incinmişti ve uçamıyordu.

Ada hemen dizlerinin üzerine çöktü ve kuşa nazikçe yaklaştı. “Zavallı kuş,” dedi Ada, “ne olmuş sana böyle?” Kuş, gözleriyle Ada’ya bakıyor ama hareket edemiyordu. Ada, kuşun korktuğunu anlayarak yavaşça konuşmaya devam etti: “Korkma, seni iyileştireceğim. Seni burada yalnız bırakamam.”

Ada, kuşu ellerine alarak eve doğru koştu. Eve vardığında, annesi Sevil Hanım onu kapıda karşıladı.

“Ada, neler oluyor? Elindeki de ne?” diye sordu annesi.

Ada heyecanla cevap verdi: “Ormanda yaralı bir kuş buldum anne! Kanadı incinmiş, uçamıyor. Ona yardım etmeliyiz!”

Sevil Hanım, kuşu dikkatlice inceledi ve başını sallayarak gülümsedi. “Tamam Ada, yardım edelim. Ama bu biraz zaman alacak. Sabırlı olmalısın ve ona her gün bakmalısın. Hayvanların iyileşmesi için sevgi ve özen gerekir.”

Kuşa Yardım

Ada ve annesi, kuş için rahat bir yuva hazırladılar. Ada eski bir kutuyu bulup içine yumuşacık pamuklar yerleştirdi. Kuşu nazikçe bu yuvasına koydu ve her gün ona dikkatle baktı. “Senin adın ne olsun acaba?” diye düşündü Ada. “Sana Uğur diyeceğim, çünkü sen benim uğurlu dostumsun.”

Her sabah uyandığında ilk işi Uğur’a bakmak oldu. Ona su ve küçük yiyecekler getirdi, yaralı kanadına annesiyle birlikte merhem sürdü. Ada, her gün kuşun yanında oturup onunla konuştu. “Bir gün iyileştiğinde, seninle beraber uçmayı çok isterdim,” dedi. Kuş ise Ada’yı dikkatle dinliyor, gözlerini kırpıştırarak ona cevap veriyormuş gibi başını eğiyordu.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Kayıp Harfler Diyarı

Zorlu Günler

Günler geçtikçe, Uğur yavaş yavaş iyileşiyordu. Ada’nın gösterdiği özen ve sevgi sayesinde kuş daha güçlü görünmeye başlamıştı. Ancak bir sabah, Ada Uğur’un yuvasına geldiğinde kuşun kanatlarını çırpamadığını fark etti. Hemen annesine koştu.

“Anne, Uğur kanatlarını hareket ettiremiyor! Ne yapacağız?” diye endişeyle sordu.

Annesi sakin bir şekilde cevap verdi: “Ada, iyileşme bazen böyle duraklayabilir. Merak etme, ona biraz daha zaman vermeliyiz. Önemli olan sabırlı olmamız ve ona güvenmemiz.”

Bu sözler Ada’yı rahatlattı. “Sabırlı olmalıyım,” diye düşündü. Ve gerçekten de, birkaç gün sonra Uğur tekrar kanatlarını çırpmaya başladı. Artık uçmaya hazır görünüyordu.

Ormana Dönüş

Bir sabah, Ada Uğur’u ellerine alıp ormana doğru yola çıktı. O gün hava berrak ve güneşliydi, rüzgar hafifçe esiyor, ağaçların yapraklarını dans ettiriyordu. Ada, Uğur’un kanatlarını biraz daha açmaya başladığını fark etti ve heyecanla konuştu: “Sanırım artık uçmaya hazırsın, dostum!”

Ormanın derinliklerine vardıklarında, Ada kuşu serbest bıraktı. Uğur, yavaşça kanatlarını çırptı ve gökyüzüne doğru yükseldi. Ada, şaşkınlık ve sevinç içinde kuşu izledi.

“Başardın Uğur!” diye bağırdı. “Uçuyorsun!”

Kuş, gökyüzünde birkaç tur attıktan sonra tekrar Ada’nın omzuna kondu. Ada bu anı asla unutmayacağını biliyordu. Uğur ona sanki teşekkür eder gibi başını eğdi ve minik bir ötüş çıkardı. “Sana yardım edebilmek benim için büyük bir mutluluktu,” dedi Ada, gözlerinde bir damla yaşla.

Kuş bir kez daha havalandı ve ormanın derinliklerinde kayboldu. Ada, kuşun arkasından bakarken içini büyük bir huzur kapladı. Doğaya yardım etmenin ne kadar değerli olduğunu, her canlının sevgi ve bakıma ihtiyacı olduğunu anlamıştı. O an, Ada kendini ormanın bir parçası gibi hissetti; doğa ile olan bağı daha da güçlenmişti.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Gökyüzüne Uzanan Merdiven

Bir Sonbahar Günü

Aradan aylar geçti. Sonbahar gelmiş, ağaçların yaprakları sararmıştı. Ada yine ormanda gezinirken, bir kuşun ona doğru yaklaştığını fark etti. Bu kuş, tanıdık bir ötüşe sahipti. Ada’nın gözleri parladı.

“Uğur! Bu sensin!” diye bağırdı sevinçle. Uğur, tekrar Ada’nın omzuna kondu ve başını onun yanağına yasladı. Ada, o an Uğur’un ne kadar güçlü ve sağlıklı olduğunu gördü. Doğa, sevgiyle karşılık veriyordu. Ada, gülümseyerek Uğur’a baktı: “Seninle tanıştığım için çok mutluyum, Uğur.”

Uğur bir kez daha havalandı, bu sefer daha yüksek ve daha güçlü bir şekilde uçtu. Ada onun peşinden bakarken, doğanın iyileştirici gücüne bir kez daha hayran kaldı. “Her canlının sevgiye ihtiyacı var,” dedi kendi kendine. “Biz insanlar da doğanın bir parçasıyız ve ona iyi bakmalıyız.”

Evet çocuklar bu masalımızda burada bitti. Sizde Doğa ve Çevre Hikayeleri yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.

masal gonder

MasalAbi

Masal Abi Olarak Çocuklarıma Okumayacağım Hiçbir Masalı Evlatlarınıza Okumayacağımdan Emin Olabilirsiniz. Bende Bir Baba Olarak Kendi Evlatlarıma Okumadığım Hiçbir Masalı Sizlere Sunmuyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu